İşitme Kayıplı Çocuk

İŞİTME KAYIPLI ÇOCUKLARI OLAN AİLELERE ÖNERİLER
Bilindiği gibi işitme engelli bir çocuğun ailesi için bu durum oldukça uzun ve zor bir süreçtir. Aileye yardım konusunda en önemli faktör, alabileceği sağlıklı ve verimli profesyonel yardımlar olabilir. Aileler ve çocukları ile birlikte çalışma sürecinde profesyonellerin varlığı ve desteği unutulmamalıdır. İşitme engelliler öğretmenleri, kula burun boğaz ve çocuk doktorları, odyologlar ve psikolojik danışmanlar bu konuda görev alabilirler.

Bir çocuğun konuşma becerisinin gecikmesinin aileyi fazlasıyla etkileyeceği ortadadır. Çocuğun konuşabilmesi için aileye çocuğuyla normal işiten bir çocuktan daha fazla konuşması önerilmelidir. Eğer konuşmayı öğrenme sürecindeki bir çocuk, yeterli ilgi gösterilmezse konuşma öğrenme süreci etkilenecektir. Profesyonellerin rolü, aileleri ve çocuklarını eğiterek yardımcı olmaktır. İnsanlara yardım ederken hayatlarına bakış açısını, yaşadıkları zorlukları bilerek ve sonuç almanın uzun sürebileceği göz önünde bulundurmak gerekir.

Takım çalışmasına inanan, sürekli kendini geliştiren ve olumlu bakış açısına açık profesyoneller ile aileler daha fazla desteklendiklerini hissedeceklerdir. Aile bireyleri sürekli bir dayanışma içinde bulunur ve yaşamın sunduğu olumlu ve olumsuz değişikliklere karşı donanımlı olurlarsa, çocuğun başarısı bundan çok fazla etkilenecektir. Engelli çocuklara sahip ailelerde başlangıçta sıklıkla engelin varlığını reddetme veya kabullenmeme belirse de zaman içinde uyum göstererek aile yapısında rol değişiklikleri yaşanmaktadır. Bununla birlikte zamanla kişilerin önceki sosyal, ekonomik ve kişisel rollerine devam edemedikleri ve diğer insanlarla ilişkilerinin azaldığı görülmektedir. Böylece yüksek gerginlik sonucu aile dengesinde değişiklikler ortaya çıkabilmektedir. Aile büyüklerinin tepkileri değişebilir, cihaz, eğitim, tedavi giderlerinin finansmanında sorun ortaya çıkabilir. Kişisel enerji ve zamanın farklı yönlerde harcanması dengeyi bozucu faktörlerdir. Örneğin çocuğunda engel beliren bir baba kendini eskisinden daha fazla işine verebilir.

AİLELERİN DUYGUSAL YANITLARI
Aileler, diğer engelleri olan çocuklara sahip ailelerle benzer yanıtları verirler. Tahmin edilebilen safhalar; şok, tanıma, inkar, doğrulama ve yapıcı yaklaşımlardır. Çünkü aileler çocuklarını kaybetmek düşüncesiyle bu farklı çocukla hayatın gerçeklerini düşünmek ve bu düşünceye adapte olmak yolunu seçerler. Normal kavramının yeniden tanımlanması gerekmektedir ve normal işiten bir çocukla olan ilişki sona erip işitme problemi olan bir çocukla yeni bir ilişki başlamıştır. Habersiz ve hazırlıksız olan aile bilgi ve insanlarla dolu aile dışı bir dünyaya itilecekler ve zamanlarının çoğunu orada geçirmek zorunda kalacaklardır. Profesyonellerin bu noktadaki fonksiyonu bu labirentte onlara destekleyici bir rehber olmaktır. Sıklıkla ilk öğrenme çok önemli bir safhadır. Kelimeler çok dikkatli seçilmelidir. Aileler çocuklarına ne olacağını, kendi ilişkilerini ve ailelerinin geleceğini merak ederler, kaygıları çok fazladır. Profesyonel, onun öncelikle bir çocuk olduğunu aileye tekrar hatırlatmalıdır. Anne baba ve profesyonel arasındaki ilişki hepsinin bir arada olabileceği koşullarda olmalıdır. Aile tüm sorularını yöneltebilmeli. Benzer durumdaki ailelerin destek grubu oluşturmaları da gerekmektedir. Türkiye koşullarında işitme cihazı kullanmakta olan işitme kayıplı bir çocuğun hakları: Konuşmayı öğrenebilmesi için işitme cihazından başka iletişim aracı bulunmayan bir bebeğin (bir bebeğin işaret dilini öğrenmesi düşünülemediğine göre), uygun bir işitme cihazına sahip olması ve bunu verimli bir biçimde kullanması hakkı sosyal devlet anlayışının gereklerindendir. Konuşmayı diğer normal işiten yaşıtları gibi öğrenebilmesi için işitme cihazına ihtiyacı olan bir çocuğa, sadece devletin ilgili kurumlarının değil, aynı zamanda toplumun diğer kesimlerinin de yardımcı olması gerekir. Dolayısıyla bu hasta grubunun özellikle işitme cihazı firmalarının anlayışlı ve adaletli yaklaşımına ihtiyacı olacaktır. Ülkemizde tüketici hakları henüz yeni yeni tartışılmaya başlanmıştır, elbette işitme cihazı kullanıcısının da haklarının tartışılması gerekir.

Tüketici hakları içinde işitme cihazı kullanıcılarının hakları daha da kritik bir önem taşımaktadır. İşitme cihazı kullanıcısı olan bebeğin işitme kayıplı olduğu için cihazın doğru çalışıp çalışmadığını denetleme olanağı yoktur. Yakınlarının bu konuda uyanık olup zamanında müdahale etmesi gerekir ki bu her zaman sağlanamamaktadır. Öyleyse ülkemizde işitme cihazının bebekler için seçiminde olduğu kadar bakım ve servisinde de özen gösterilmesine ihtiyaç vardır. Kendi haklarını koruması zor bir grup olan işitme engelli bebeklerin işitme kaybının tanınması, gerekli işitme cihazı veya koklear implant seçimlerinin yapılması ve periyodik takiplerinin bu konularda donanımlı olan kliniklerde yapılması zorunludur. İşitme kaybını temel çalışma alanı olarak kabul eden odyoloji klinikleri veya kulak burun boğaz klinikleri, işitme engelli bebeklerin haklarının korunmasında en yetkili kurumlardır.

Bu klinikler, kendi hakkını koruması olanağı bulunmayan bebeklerle ailelerine çeşitli konularda destek sağlayacak konumdadırlar. Ancak işitme cihaz firmalarının bu ekipten tamamen dışlanması her zaman olumlu sonuç vermeyebilir. Firmalar cihaz satışından sonra cihazda çıkabilecek her türlü sorundan dolayı sorumluluğu doğmaktadır. İşitme cihazı satıcılarının yükümlülükleri arasında doğumsal işitme kayıplı çocuğa uygun olan ve olmayan cihazlar ayrımını yaparak bu konuda cihaz seçimini yapanları uyarmaları gerekirken hiçbir firmanın bu uyarıyı yapmadıkları gözlenmiştir.

İlaç sektöründe uygulandığı gibi her bir işitme cihazının prospektüsü basit ve anlaşılır tarzda dağıtılır veya yayınlanırsa doktorlar bilgilendirilmiş olur. İşitme cihazı üreticileri firmalarının yayınladığı spesifikasyon bilgileri, her bir cihaza uygun hasta adaylarının belirlenmesinde yeterli derecede aydınlatıcı olmaktan uzaktır. Çocuk/yetişkin hasta; iletim tipi/alıcı tip işitme kaybı gibi her bir cihaz aslında belli bir “işitme kaybı modelini” hedefleyerek üretilirse de bu kliniks yenlere açıkça ilan edilmez. Sonuçta, yetişkin için üretilmiş olan bir cihaz rahatlıkla bebeğe de önerilebilmektedir.

Özellikle ülkemizde bunu bilimsel olarak denetleyecek bir kurum veya kuruluş bulunmamaktadır. Pratik uygulamada bir işitme cihazı, imalattan kaynaklanan hatalara karşı iki yıl sürelik garantiyle satılmaktadır. Bu yaklaşım, genelde fabrikasyon hatalarına karşı hastayı korumayı amaçlar. Sadece sağlam üretilmiş işitme cihazı uzun süreli olarak verimli kullanılabilecektir. Ancak uzun süreli olarak verimli kullanılabilecek sağlam cihazların bebeklere satılmasının özendirilmesi gerekir. Hassas ve kırılgan cihazların bebeklere uygun olmadığı bilindiğinden, üretici ve satıcı firmaların, bu cins cihazların bebeklere satılmaması için seçici konumunda olanları uyarmaları gerekmektedir.Cihaz satışı yapan personellerin eğitimli olmaları gerekir.

Ülkemizde bunu denetleyen kurum olmadığından cihaz alan aileler satıcı firmanın ve cihaz seçimi yapanların yetkinliğini sorgulamalıdır.

AİLE DANIŞMANLIĞI VE EĞİTİMİ
Ailenin desteği olmadan işitme kayıplı çocuğun rehabilitasyon gerçekleştirilemez. İşitme cihazı kullanılarak gerçekleştirilen eğitimin nasıl yürütüleceği aileyle tartışılmalı, bunun nasıl bir süreçte ve ne derece başarılı olacağı motivasyonu bozmaksızın tartışılmalıdır. Aileler doğumsal işitme kaybının kalıtımsal kökenli olması olasılığının yüksek olduğundan haberdar olmalıdır. Bu anlamda aile ve çocuğa kalıtımsal işitme kaybı ve doğumsal işitme kayıplarında yaygın olarak rastlanan “35DELG” gibi mutasyonlar araştırılmalı ve ayrıca aileye genetik konsültasyon hizmeti sağlanmalıdır.

İşitme kaybının erken yaşta teşhisi çok önemlidir.işitme kaybı yaşayan çocuklarda teşhis konulur konulmaz işitme cihazı kullanması önemlidir.işitme cihazı ile birlikte çocuğun rehabilitasyon görmeside işitme cihazında randıman almasını arttırır.

Tüm Çocukların gelişimlerinde işitmenin yeri çok önemlidir. İşitmek ile çocuklar,tüm sesleri tanımayı, duyduğu sesleri taklit edebilmeyi öğrenir ve böylelikle dil gelişimi de olur. Ayrıca çocuğun tehlike uyarılarını alabilmesini, iletişim kurmasını, sosyal çevre kurmasında da yardımcı olur.

İşitmenin, çocukların kişilik ve davranışlarının gelişiminde de önemi olduğu unutulmamalıdır.

Çocukların işitme haritası

0-4 ay arasında: Ani ve yüksek seslerde korkar. Ses gelen yöne göz ya da baş hareketleri ile dönebilir.
3-6 ay arasında: Değişik seslere ilgi gösterir. Çeşitli sesler çıkarmak için uğraşır. Tanıdığı kişilerin seslerini ayırt etmeye başlar.
6-12 ay arasında: Mırıldanmaya ve “anne” ve “baba” gibi basit sözcükleri anlamaya başlar; basit komutları yerine getirebilir.
12-18 ay arasında: Mırıltılar sözcüklere dönüşmeye başlar. Yaklaşık 20 sözcük kullanabilir ve 50 sözcüğü anlayabilir.
2 yaşında: Yaklaşık 200-300 sözcükten oluşan dağarcığını kullanarak basit cümleler kurabilir. Kendisine kitap okunmasını ve resimli kitaplardaki nesneleri tanıyıp adlarını söylemekten hoşlanır.
3-4 yaş arasında: İhtiyaç, soru ve duygu belirten sözcük ve cümleler kullanabilir. Bu yıllarda sözcük dağarcığı, telaffuzu ve anlaması oldukça gelişir.

Kemik tipi işitme cihazı, gözlük tipi işitme cihazı, sıemens işitme cihazı, anaton işitme cihazı, audibel işitme cihazı, helix işitme cihazı, earnet işitme cihazı, rexton işitme cihazı, signia işitme cihazı, a/m işitme cihazı, audio service işitme cihazı, phonak işitme cihazı, unitron işitme cihazı, hansaton işitme cihazı beltone işitme cihazı, resound işitme cihazı, intertone işitme cihazı, starkey işitme cihazı, audiofon işitme cihazı, widex işitme cihazı, coselgi işitme cihazı, ast işitme cihazı, loreca işitme cihazı, philips işitme cihazı, oticon işitme cihazı, bernafon işitme cihazı, maico işitme cihazı, sonic işitme cihazı, zound işitme cihazı modellerinden işitme kayıplı çoçuğunuz için en uygun olanı işitme cihazı merkezlerinde seçebilirsiniz.